saymak ne demek?
- Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak
Nara sormuşlar: - Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne -demiş.
B. R. Eyuboğlu - Sayıları arka arkaya söylemek.
- Herhangi bir sıraya koymak, herhangi bir sırada yer aldığını kabul etmek.
- Herhangi bir şey, yerine koymak veya herhangi bir şey gözüyle bakmak, addetmek
Her çiçekten bal eyledik / Arıya saydılar bizi.
Pir Sultan Abdal - Varsaymak, tutmak, farz etmek
Elimi uzatsam benim olacak bir vazoya sırt çevirip başkasına kaptırınca onu benden çalınmış saymak neden?
H. Taner - Arka arkaya söylemek, sıralamak.
- Ödemek, peşin vermek
İki bin lira saydı, bana bir küpe aldı.
M. Ş. Esendal - Geçer tutmak.
- Addetmek.
- Count off.
- Count up.
- Number off.
- Rank.
- Rate.
- Reckon.
- Reckon as.
- Reckon for.
- Regard.
- Repute.
- Tally.
- Think.
- Describe.
- Esteem.
- Figure.
- Hold.
- Presume.
- Revere.
- Treat.
- To count.
- To number.
- To enumerate.
- To include.
- To consider.
- To regard.
- To rate.
- To respect.
- To esteem.
- To regard as.
- To suppose.
- Count as.
- To value.
- Number to.
- Count.
- Enumerate.
- Number.
- Consider.
- Regard as.
- Deem.
- Assume.
- Suppose.
- Respect.
- Honor.
- Honour.
- Account.
- Calculate.
- Class.
- Count down.
- Count in.
sayma
- Saymak işi, ad, tadat.
- Countout.
- Arithmetic.
- Count.
- Enumeration.
- Reckoning.
- Enumeration tadat.
- Counting.
- Notation.
- Regard.
sayma aygıtı
- Counting apparatus