saydam ne demek?
- İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf
Atlet vücudunu bütünüyle gösteren, saydam bir sabahlık giymişti.
A. İlhan - Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak amacıyla tepegöz ve projeksiyona konan şeffaf, ışığı geçiren kâğıt veya madde, slayt.
- Diyapozitif.
- Asetat.
- Açık seçik, belirgin.
- Ardındaki nesnelleri belirgin biçimde gösteren ışık geçirici ortam.
- Ardındaki nesnelleri belirgin biçimde gösteren ışık geçirici ortam.
- Işığın saçılmadan geçişine olanak veren (özdek).
- İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan nesne. 2. Parlak.
- Clear.
- Pellucid.
- Hyaloid.
- Liquid.
- Filmy.
- Limpid.
- Transparent şeffaf.
- Airy.
- Glare.
- Luculent.
- Translight.
- Slide.
- Transparent.
- Durchsichtig
- Transparent
saydam ampul
- Işığı ayırt edilecek derecede yaymayan ve renkli de olabilen saydam camdan yapılmış ampul.
- Clear bulb.
- Klarglaskolben
- Ampoule claire
saydam atardamar
- Göz kadehine giren mezenkim dokudan biçimlenen, doğumdan önce hemen tümüyle atrofiye uğrayan, embriyonel bir atardamar, hiyaloit arter.
- Hyaloid arter.