savlet etmek ne demek?
- Saldırmak
Üzerine fazla varırsak bazen bize doğru savlet ediyor.
Selçuk Erez
saldırmak
- Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek
- Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak.
- Gemi, kalkmak için yelken açıp başını gideceği yola çevirmek.
- Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak.
- Etkisiyle eritmek.
- Sally out.
- Swoop, swoop on, swoop down.
- Light into.
- Attack.
- Jump on.
savlet
- Şiddetli saldırı.
- Hücum.
- Saldırma.
- Ani ve şiddetli atılış.
savlec
- Misk.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.