saved time ne demek?
- Zaman kazanmış, her dakikanın avantajını kullanmış, her anından istifade etmiş, çok etkin şekilde faaliyet göstermiş
saved the situation
- Durumu kurtarmış, durumun daha iyiye gitmesi yönünde değişiklik yapmayı başarmış
saved every penny
- Her peniyi biriktirmiş, tüm parasını biriktirmiş, mümkün olduğu kadar idareli kullanmış
time
- Kez, defa.
- Zamanlamak; (belirli bir zamana) denk getirmek, rastlatmak, (belirli bir zamana göre) ayarlamak, planlamak.
- Vakit, zaman
- Ayarlamak, kurmak, zamanlama yapmak, saat tutmak, süre tutmak, temposunu belirlemek, tempo tutmak
- Saat tutmak
- Ayarlamak
- Uydurmak
- Tempo tutmak.
- Süre, müddet
- Devir, devre
Türetilmiş Kelimeler (bis)
saved the situationsaved every pennysaved facesaved for a rainy daysaved him the troublesaved his lifesavedsaved his skinsavesave a person fromsave allsave appearancessave assavsav soyutlayıcısısav sports activity vehiclesavasavabtimetime after timetime allowedtime and a halftime and againtime and data stampingtime and mileagetime and motion studytime and time againtime applicationtimtimalidaetimalya kuşugillertimalyakuşugillertimar