sandalye sazları ne demek?
- Çok yıllık, ender olarak bir yıllık olabilen kara veya su üstü bitkileri.
- Schoenoplectus
sandalye
- Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
- Makam, koltuk, mevki
- Chair.
- Office.
- Post.
- Position.
- Seat (right to sit in a legislative body.
sandalye arkalığı
- Chair back.
saz
- Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince kamış, hasır otu, kiliz, kofa
- Bu kamıştan yapılmış.
- Her tür müzik aracı, çalgı.
- Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.
- Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
- Birden çok çalgının bulunduğu takım.
- Çalgılı eğlence yeri.
- (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Mesela: Evham-saz $ : Evham veren.
- (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşi (Osmanlıca'da yazılışı: saz (-))
- Instrument.