sazlı ne demek?
- Saz çalınarak yapılan
Köşkte sık sık sazlı toplantılar olurmuş.
R. N. Güntekin
saz
- Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince kamış, hasır otu, kiliz, kofa
- Bu kamıştan yapılmış.
- Her tür müzik aracı, çalgı.
- Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.
- Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
- Birden çok çalgının bulunduğu takım.
- Çalgılı eğlence yeri.
- (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Mesela: Evham-saz $ : Evham veren.
- (Sahten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen manalarına gelir ve birleşi (Osmanlıca'da yazılışı: saz (-))
Instrument.
sazlı sözlü
- Saz çalınarak yapılan (eğlence).
sazlık
- Sazları (I) çok olan yer
Reedy.
Rush-bed.
Reed-bed.
Reeds.
Morass.
Sedge.
Reed bed.
Marshy place.
Rushy.