samit i sinnı ne demek?
- Bk. diş ünsüzü
diş ünsüzü
- Dil ucunun üst diş etlerine dokunmasıyla oluşan ünsüz: d, t, c, ç.
- Dil ucunun veya dil tacının üst dişlere, diş etine veya diş eti-damak sınırına dokunması veya yaklaşması ile boğumlanan ünsüzler: d, t, c, ç, j, ş, z, s, n, l, r: dağ, taş, ceylan, çocuk, jambon, şakrak, zeytin, soğuk, nane, lokum, rahat gibi. Bunlar boğumlama noktasındaki küçük ayrılıklara göre kendi içlerinde de sınıflanmaya giderler: d, t, z, s, n, l, r diş-dişeti noktalarında boğumlandıkları için tam diş sesleridir. c, ç, j, ş ise diş eti-damak noktasında boğumlandıkları için diş-eti (alveolar) sesleri durumundadırlar. Bunları diş-damak sesleri (alveolar) olarak gösterenler de vardır. Dilimizdeki kadı, Osman gibi bazı Arapça kelimelerde yer alan ve artık telâffuz değeri kaybolmuş bulunan peltek z (z, d) ünsüzü ile İngilizcedeki th ünsüzünü karşılayan peltek s (s) birer dişler-arası ünsüzdür. Bunlar dil ucunun ön dişlere dokunması ve ciğerlerden gelen havanın aradan sızması ile boğumlanan sızıcı ünsüzlerdir. yerlerine bk.
- (Derleme., diş konsonu, dişsi konson, diş sesi) Dil ucunun üst dişetlerine dokunmasıyle meydana gelen ünsüz: d, t, c, ç, (th) vb.
- Dental.
- Consonne dentale
samit
- Bk. ünsüz
- Tatsız bayat süt.
- Susan, sükut eden.
samitane
- Sessizce, ses çıkarmaksızın, sakitane.
i
- Tikel olumlu önermenin simgesi.
- Optikçe inaktifliği göstermek için simge.
- Iso- için simge.
- Van't Hoff faktörü. (II)
- Ninth letter of the English alphabet.
- Bir (romen)
- İngiliz alfabesinin dokuzuncu harfi
- I harfi şeklinde herhangi bir şey
- Romen rakamlannda bir sayısı.
- Fusel oil bazı içkiler yapı Iırken meydana gelen bir çeşit karışık ve za rarlı alkol
sin
- Ölü gömülen yer, gömüt, mezar, kabir, metfen, makber
- Yaş
- Yunanca ile anlamına gelen ön ek.
- Nükleosit konformasyonu yani nükleik asitte baz biriminin şekerin etrafında C-N glikozit bağını eksen olarak kullanarak dönmesi olayı. Polinükleotitlerde bazların kütle hâlinde şeker fosfat iskeleti etrafında dönmesi.
- Birbirine sıkı sıkıya bağlı bulunan iki radikalin zıt pozisyonu
- Beraber, bitişik
- Cower.
- Sepulchre.
- Old form of Since.
- Transgression of the law of God; disobedience of the divine command; any violation of God's will, either in purpose or conduct; moral deficiency in the character; iniquity; as, sins of omission and sins of commission.