sam browne belt ne demek?
- Subay kılıç kemeri
subay
- Silahlı kuvvetlerde asteğmenden orgeneral veya oramirale kadar rütbedeki asker
- Silahlı kuvvetler içinde asteğmenden mareşale kadar rütbelere yükselebilen özel yasalara bağlı asker.
- Army officer.
- Commissioned officer.
- Officer.
sam
- Çölde esen rüzgâr, sam yeli.
- Rus yapısı, karadan havaya güdümlü silah.
- Bk. S-adenozil metiyonin
- S-Adenozilmetiyonin.
- Ölüm, mevt.
- Soymak. (Osmanlıca'da yazılışı: sa'm)
- S- adenosylmethionine.
- Together.
- Guided missile fired from land or shipboard against an airborne target.
- An acronym for Security Accounts Manager, a Windows NT subsystem that maintains a database of user account names and passwords for authentication.
sam amca
- Uncle Sam.
belt
- Kesmek.
- Kemer bağlamak
- Kuşatmak
- Etrafını çevirmek
- Kayışla dövmek
- Kuşak, kemer, bel kayışı
- Kayış (argo) darbe
- Kemer takmak, kemerlemek; kemerle dövmek; kuşanmak (kılıç); hızlı gitmek, uçmak (araba) (Argo)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
samsam amcasam hillsam sound absorption materialsam yelisamasamahatsamahmahsamalamasamamsasa bileSA çeviricisaabsaadbrowne book charging systembrowne ödünç verme yöntemibrowned offbrownbrown algaebrown bearbrown bettybrown breadbrowbrow achebrow pangbrow presentationbrowbeatbro7nchopneumoniabroachbroach filebroacherbroaching