samimiyetle ne demek?
- İçtenlikle
Prens bizi büyük bir samimiyetle karşıladı.
A. Gündüz Sincerely.
Cordially.
Dearly.
In good faith.
Bona fide.
Truly içtenlikle.
Candidly.
içtenlikle
- Her türlü çıkar düşüncesinden uzak olarak, temiz yürekle, içten bir biçimde, samimiyetle, halisane
Sincerely.
Truly.
Faithfully.
Heartily.
Dearly.
Cordially.
Dear.
Frankly.
Bona fide.
samimiyet
- İçtenlik
- Senli benli olma durumu, samimilik
- İçten ve kalbden olan sevgi ve bağlılık.(Niyet-i halisenin dahi kerameti vardır. Samimiyetin dahi kerameti vardır. Bahusus lillah için olan bir uhuvvet dairesindeki kardeşlerin içinde; ciddi, samimi tesanüdün çok kerametleri olabilir. Hatta şöyle bir cemaatın şahs-ı manevisi bir veliyy-i kamil hükmüne geçebilir. İnayata mazhar olur. M.)
Sincerity.
Terms.
Bona fides.
Cordiality.
Sincereness.
Familiarity.
Camaraderie.
samimiyetsiz
- Samimi davranmayan, içtensiz.
Formal.
Reserved.
Distant.
Stiff.
Insincere.