samimi çok yakın ne demek?
- Bosom
bosom
- Kucak, koyun
- Merkez, orta
- Elbisenin göğüs kısmı
- Göğüs, sine, bağır, koyun
- Elbisenin göğsü kaplayan kısmı
- Samimi çok yakın
- Göğüse ait
- Bağrına basmak, kucaklamak
- Gizlemek, saklamak.
samimi
- İçten (duygu vb.)
- Candan, açık yüreklikle davranan
- İçli dışlı, senli benli olarak.
- İçten, candan, gönülden.
- Chummy.
- Companionable.
- Devout.
- Earnest.
- Folksy.
- Forthright.
samimi anlatım
- Close up.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
yakın
- Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı.
- Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.
- Aralarında sıkı ilgi bulunan.
- Benzeyen, andıran, yaklaşan
- Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
- Uzak olmayan yer.
- Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
- Bk. kesinlik
- Merkezin veya gövdenin yakınında yerleşik olan
- Bkz. proksimal
Türetilmiş Kelimeler (bis)
samimisamimi anlatımsamimi arkadaşsamimi dostsamimi karşılamaksamimi kimsesamimi mukayese örneklerisamimi olaraksamimi olarak açıklamaksamimi olmaksamimsamimanesamimesamimısamisami dilisami dili veya adetlerisami dillerine aitsami ırkından kimseçokçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççok aç olmakçok açılıçok adresli kodçok ağırçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlar