saltanat arabası ne demek?
- State carriage.
state
- Belirlemek, saptamak
- Belirtmek, ifade etmek, söylemek
- Açıklamak, bildirmek
- Beyan etmek
- Devlet, devlete ait
- Hal, vaziyet, durum, keyfiyet
- Resmi
- Siyasi
- Tayin etmek, saptamak, tespit etmek.
- Hükümet
saltanat
- Bir ülkede hükümdarın, padişahın, sultanın egemen olması
- Bolluk ve zenginlik, gösterişli yaşayış.
- Birinin bir işte, bir yerde bulunan kimseler üzerindeki egemenliği.
- Sultanlık; hükümdarlık.
- Bolluk, zenginlik, şatafatlı hayat.
- Kudret, kuvvet.
- Sultanate.
- Reign.
- Sovereignty.
- Court.
saltanat dönemi
- Reign.
araba
- Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı
- Bu taşıtın aldığı miktarda olan.
- Sirkin barınma ve çeşitli çalışma yerleri olarak kullanılan arabalar bir yerden başka bir yere gitmede de kolaylık sapar.
- Automobile.
- Motorcar.
- Cart.
- Carriage.
- Auto.
- Autocar.
- Gharry.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
saltanatsaltanat dönemisaltanat kayığısaltanat sürensaltanat sürmeksaltanat vekilisaltanat yanlısısaltanata özgüsaltanata veya krala aitsaltanatçısaltansaltasalta durmaksaltaborinasaltamarkaarabasına almaarabasını düze çıkarmakarabasızarabasızlıkarabaaraba aksesuariaraba aküsüaraba anahtarıaraba arabaarabarab villager