sahile doğru esmek ne demek?
- Set in.
set
- (Mimarlık) Çevresi duvarlı, üstü düz, yerden yüksek yer. a. bk. balkon.
- Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar.
- Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük.
- Kurmak
- Takım
- Belirlenmiş.
- Koymak; yerleştirmek, takmak, hazırlamak; düzenlemek; ayarlamak, belirlemek; batmak (güneş), batmak; yapmak; kararlaştırmak; dizmek; dikmek, ekmek; şekil vermek; kuluçkaya yatırmak; kakma işi yapmak (taş); süslemek; yazmak, çizmek
- Oturtmak.
- Tiyatro dekor, stüdyo düzlüğü
- Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü.
sahile doğru olan
- Onshore
sahile doğru
- Shorewards, shoreward.
doğru
- Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı.
- Gerçek, yalan olmayan.
- Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun
- Gerçek, hakikat
- İki nokta arasındaki en kısa çizgi.
- Yanlışsız, eksiksiz.
- Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca.
- Yakın, yakınlarında
- Gerçeğe uygun olan.
- (Mantıkta) Düşünme yasalarına uygun olan.
esmek
- Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak
- Yapılması önce düşünülmüş olmayan veya beklenmeyen bir şeyi yapmaya birdenbire karar vermek.
- Blow.
- Fan out.
- Breathe.
- Whiffle.
- To blow.
- To come to one's mind.
- To come suddenly to mind.
- To cross one's mind.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sahile doğru olansahile doğrusahile atmaksahile çarpan dalgasahile çeksahile çekmeksahile en kısa yoldan nasıl giderimsahile özgüsahile vuran dalgasahile yakınsahilsahil bataryasısahil boyusahil boyuncasahil boyunca gitmekdoğrudoğru açıdoğru akımdoğru akıma çevirmedoğru akıma çevirmekdoğru bağıntıdoğru biçimdedoğru bildiği yoldan ayrılmamakdoğru bilgidoğru bilinmeyince eğri bilinmezdoğramdoğram doğramdoğramadoğrama dişidoğrama işi