sadelik ne demek?
- Yalın olma durumu
Bu kadın kalabalık meclislerde bile sadelikten kurtulamamıştır.
P. Safa - Yalınlık.
Simplicity.
Simpleness.
Plainness.
Homeliness.
Austerity.
Frugality.
Severity.
Unaffectedness.
yalın
- Gösterişsiz, süssüz, sade (söz, yazı).
- Çıplak, örtüsüz, kınından çıkmış
- Alev, ateş
- Çalgı veya düzeneğin doğal ve yalın tonunu alabilmek için tüm fasılaların tonu etkilemeyecek biçimde eşit ve tam orta seviyede konumlandırılması.
- Taş, büyük kaya
- Gösterişsiz, süssüz, sade.
- Alev, ateş.
- Taş, büyük kaya.
- Çıplak, örtüsüz.
Assertoric.
sadelestirilemez durum
Irreducible case
sadelestirilemez eleman
Irreducible element