sabırsızca beklemek ne demek?
- Kick one's heels.
kick
- Yakınmak, sızlanmak
- Teklemek
- Bırakmak, vazgeçmek
- Tekmelemek, tekme atmak, tekme vurmak
- Tepmek, çitme atmak, tepinmek, geri tepmek
- Tekme
- Topa vurma
- Tepmek (tüfek), seğirdim yapmak
- Karşı durmak, yakınmak
- Tekmeleyerek kovmak
sabırsızca
- Sabırsız olarak.
sabırsızca davranmak
- Flounce.
beklemek
- Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak
- Süre tanımak, acele etmemek
- Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek.
- Ummak
- Karşılaşma ihtimali bulunmak
- Aramak, istemek
- Oyalanmak.
- Mark time.
- Wait.
- Wait for.