sızım sızım ne demek?
- Kötü bir biçimde
Ağlamaklı, acı, sızım sızım bir özlem burnunun direğini yaktı.
M. N. Sepetçioğlu - Zarf.
kötü
- İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena, iyi karşıtı.
- Zararlı, tehlikeli.
- Korku, endişe veren
- Hoşa gitmeyen.
- Kaba ve kırıcı
- Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan.
- İyi, gerekli niteliklere sahip olmayan (kimse).
- İstenilmeyen, gereksiz davranışları olan veya bu davranışlara eğilimli olan (kimse).
- İyinin karşıtı olan. 1- Değersiz bulmanın, kınamanın, ayıplamanın konusu olan her şey; istencin yasaya uygun bir biçimde karşı gelmeye ve elinden geldiğince değiştirmeye hakkı olduğu her şey. 2- Ahlâk değerlerine ve törel istence karşı olan her şey. Bu anlamda: a. Düzen bozucu ve yıkıcı olarak beliren şeyler, b. Olumsuzluk ve yadsıma ilkesi olarak beliren şeyler.
- Corrupt.
sızım
- Basınç altındaki uçunların küçük gözeneklerden geçişi; özdeş koşullarda değişik ucunların bağılsızım hızları değişiktir.
- Basınç altındaki uçunların küçük gözeneklerden geçişi; özdeş koşullarda değişik ucunların bağılsızım hızları değişiktir.
- Effusion.
- Ausgiessung
- Effusion
sızı
- Hafif ve ince ağrı
- Ruhsal acı, ıstırap
- Ache.
- Pain.
- Hurt.
- Sting.
- Discomfort.
- Pang.
- Prick.
- Throe.
sızım
- Basınç altındaki uçunların küçük gözeneklerden geçişi; özdeş koşullarda değişik ucunların bağılsızım hızları değişiktir.
- Basınç altındaki uçunların küçük gözeneklerden geçişi; özdeş koşullarda değişik ucunların bağılsızım hızları değişiktir.
- Effusion.
- Ausgiessung
- Effusion