kötü ne demek?
- İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, fena, iyi karşıtı.
Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur.
Necip Fazıl Kısakürek - Zararlı, tehlikeli.
- Korku, endişe veren
Yabancının bu kötü kasdına yalnız azmimizle karşı koyduk.
R. E. Ünaydın - Hoşa gitmeyen.
- Kaba ve kırıcı
Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış.
Memduh Şevket Esendal - Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan.
- İyi, gerekli niteliklere sahip olmayan (kimse).
- İstenilmeyen, gereksiz davranışları olan veya bu davranışlara eğilimli olan (kimse).
- İyinin karşıtı olan. 1- Değersiz bulmanın, kınamanın, ayıplamanın konusu olan her şey; istencin yasaya uygun bir biçimde karşı gelmeye ve elinden geldiğince değiştirmeye hakkı olduğu her şey. 2- Ahlâk değerlerine ve törel istence karşı olan her şey. Bu anlamda: a. Düzen bozucu ve yıkıcı olarak beliren şeyler, b. Olumsuzluk ve yadsıma ilkesi olarak beliren şeyler.
- Corrupt.
- Deep.
- Dissolute.
- Dreadful.
- Evildoer.
- Fatal.
- Foul.
- Hopeless.
- Miserable.
- Nice.
- Pernicious.
- Poisonous.
- Reprobate.
- Rotten.
- Seamy.
- Sinful.
- Sinister.
- Ugly.
- Unfavourable.
- Unwell.
- Worthless.
- Wretched.
- Wrong.
- Poor in quality.
- Deleterious.
- Disgusting.
- Egregious.
- Graceless.
- Hard.
- Maleficent.
- Malignant.
- Manky.
- Naughty.
- Satanic.
- Shady.
- Squalid.
- Unholy.
- Unsavory.
- Venomou.
- Evil, wrong.
- Evil.
- Wicked.
- Horrible.
- Black.
- Chintzy.
- Dark.
- Devilish.
- Dread.
- Dreadfull.
- Feeble.
- Fierce.
- Grotty.
- Harmful.
- Haunted.
- Hedge.
- Hellish.
- Horrid.
- Indifferent.
- Iniquitous.
- Lousy.
- Malign.
- Miscreant.
- Nasty.
- Nefarious.
- Obnoxious.
- Offensive.
- Poor.
- Amiss.
- Beastly.
- Bitter.
- Mal
kötü adam
- Filmlerde izleyiciye sevimsiz gelen, filmin kahramanıyla çekişme durumunda olan ve sonunda çoğu kez alt olan kimse.
- Özellikle melodramların kahramanı ile sürekli çekişme içinde bulunan ve oyunun sonunda alt edilen, sevimsiz bir oyun kişisi.
- Filmlerde, izleyiciye sevimsiz gelen, filmin kahramanıyla çekişme durumunda olan, çeşitli kötülükler işleyen ve sonunda çoğu kez alt olan kimse.
- Villain, traitor.
- Felon.
- Villain, badman.
- Schurke
- Vilain, traître
- Vilain, "villain", traître
kötü adam rolü
- Heavy.