sırra kadem basmak ne demek?
- Ortalıktan yok olmak, kaybolmak, ortalıkta görünmemek
Denizde bazı balık türleri sırra kadem bastı ama başka nice türler kıyılara akın etmeye başladılar.
Talat Sait Halman - Hive off.
sırra ermek
- Gizli tutulan ya da giz durumunda olan bir şeyi anlamak, kavramak.
- Gizli tutulan veya sır durumunda olan bir şeyi anlamak, kavramak
sırra ortak olmak
- Be in on the secret
kadem
- Ayak, adım.
- Uğur.
- Fut.
- Bk. ayak
- Yarım arşın uzunluğunda bir ölçek.
- Yarım arşın uzunluğunda eski bir ölçü.
- Oniki parmak uzunluğu, yarım arşın.
- Adım.
- Metrenin üçte biri kadar olan uzunluk.
- Foot; adym ayak, adym; foot fut; good luck.
basmak
- Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb. bir araçla iz yapmak
- Baskın yapmak
- Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak
- Küçük çocuklar ayakta durabilmek.
- Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek
- Sıkıştırarak yerleştirmek.
- Bası işi yapmak, tabetmek.
- Örtmek, bürümek, kaplamak
- Basım işini gerçekleştirmek.
- Step on.