sınırlanmak ne demek?
- Sınır çekilmek.
- Belli bir sınır içinde bırakılmak, belirlenmek
Şairlerimizin duygu, düşünce dünyası, Batılı ustalarının dünyalarıyla sınırlanmıştır.
N. Cumalı - To be restricted.
- To be circumscribed.
sınır
- Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi.
- Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç.
- Uç, son.
- İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut.
- Frontier.
- Border.
- Borderline.
- Boundary.
- Limit.
- Borderland.
sınırlanma
- Sınırlanmak durumu.
- Being restricted.
sınırlanmamış
- Unlimited, open-ended, unreserved.