sınırdaş olmak ne demek?
- Flank, march with.
sınırdaş
- Ortak sınırları olan, hemhudut.
- Limitrophe.
- Bordering.
- Adjacent.
- Abutting.
- Coterminous.
sınırdaşlık
- Sınırdaş olma durumu.
- Sharing a common border.
- Contiguity.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sınırdaşsınırdaşlıksınırda olansınırda oturan kimsesınırda teslimsınırda yaşayan kimsesınırdakisınırsınır açısınır akımısınır akımı yoğunluğusınır alayıolmakolmak istiyorolmak üzereolmak üzere olanolmaksızınolmaktaolmakta olanolmaktan çok uzakolmaolma ihtimali çok uzak istekolmadanolmadan da yapabilmekolmadan yapmak