sıkıcı konuşmak ne demek?
Jaw.
sıkıcı konuşma
Peroration.
sıkıcı
- İç sıkan, can sıkan, tedirgin eden
Boring.
Tiresome.
Dull.
Unexeciting.
Soul-destroying.
Unpleasant.
Oppressive.
Arid.
Unreadable.
konuşmak
- Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak.
- Belli bir konudan söz etmek
- Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek
- Söylev vermek, konuşma yapmak.
- Konuşma dili olarak kullanmak.
- Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak.
- İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek.
- Flört etmek.
Speak to.
Confab.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sıkıcı konuşmasıkıcısıkıcı adalesıkıcı bil dille yazmaksıkıcı işsıkıcı kimsesıkıcı lafsıkıcı öğütler vermeksıkıcı şeysıkıcı tipsıkıcasıkıca bağlamaksıkıca bağlısıkıca kapalısıkıca kapatmakkonuşmakkonuşmakonuşma aygıtıkonuşma azalımıkonuşma biçimindekonuşma borusukonuşkonuşamazlıkkonuşankonuşan bebekkonuşan kimse