sıkışmış ne demek?
Pressed
pressed
- Press
- Sıkışmış
- Bastırılmış
- Sıkışık, sıkışmış, ütülenmiş, preslenmiş, sıkıştırılmış
sıkışma
- Bir organın, çevresinde diğer organların basısı altında kalması durumu
- Sıkışmak durumu
- Bkz. bası
Jam.
Pressure.
Having hard time.
Squeeze.
Incarceration.
Jamming.
sıkışma elastisitesi
- Bk. sıkışım esnekliği