sürat meraklısı ne demek?
- Speed merchant.
speed
- Hız, sürat
- Ivinti, çabukluk, çabuk gitme
- Çabuk gitmek, süratle gitmek koşmak, acele etmek
- Acele ettirmek, hız vermek
- Yolunu açık etmek, uğurlamak, yolcu etmek, hızlandırmak, hız yapmak, süratli gitmek, başarılı olmak
- Eski uğur, başarı, muvaffakiyet: (argo) amfetamin
- Eski muvaffak etmek
- Eski uğurlu kılmak, uğur getirmek
- Uğurlamak, geçirmek
sürat
- Hızlılık, çabukluk, ivinti.
- Hız.
- Bk. alıcı hızı
- Bk. duyarlık
- Bk. gösterici hızı
- Bk. hız
- Bir cismin aldığı yolun (yön belli olamyan) zamana oranı yani hızın büyüklüğü.
- Her nesnenin üstü ve ortası.
- Çabukluk. Hız. (Osmanlıca'da yazılışı: sür'at)
- Speed.
sürat ı şuaı
- Bk. dikeyhız, dh
meraklısı
- Wild about.