sürat kontrolü bölgesi ne demek?
- Police trap.
police
- Polis
- Polislerle güvenliği sağlamak, güvenliği sağlamak, yönetmek, kontrol altında tutmak, garnizonu temiz tutmak
sürat
- Hızlılık, çabukluk, ivinti.
- Hız.
- Bk. alıcı hızı
- Bk. duyarlık
- Bk. gösterici hızı
- Bk. hız
- Bir cismin aldığı yolun (yön belli olamyan) zamana oranı yani hızın büyüklüğü.
- Her nesnenin üstü ve ortası.
- Çabukluk. Hız. (Osmanlıca'da yazılışı: sür'at)
- Speed.
sürat ı şuaı
- Bk. dikeyhız, dh
kontrol
- Denetleme.
- Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma
- Yoklama, arama.
- Denetçi, kontrolör.
- Denetim
- Bk. denetleme
- Pilot.
- Control.
- Supervision.
- Inspection.
bölge
- Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka
- Vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, nahiye.
- Bir ülkenin, doğal özellikleri, nüfus yapısı, kaynakları, çıkarları açısından türdeşlik gösteren, bir bütün olarak tasarlanmasında yarar görülen bölümü.
- Bir kentin, bilinçli bir belgeleme yöneltisinin sonucu olarak, işleyim, tarım, konut, yönetim, tecim vb. işlevleri için, düzentasarında ayrılmış alanlardan herbiri.
- Region, zone.
- Area.
- Zone.
- Region.
- District.
- Division.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
süratsürat ı şuaısürat i sahavısürat i ziyasürat idmanısürat katarısürat koşucususürat koşususürat koşusu yapmaksürat meraklısısürasüradiksüradikatsüragsürahikontrolü dışına çıkmakkontrolü ele alkontrolü kaldırmakontrolü kaldırmakkontrolü zorkontrolünde tutmakkontrolüne almakkontrolünü kaybetmekkontrolkontrol açma kapamakontrol akımıkontrol akışıkontrol akimikontr plankontrakontra apertürkontra babafingokontra babafingo direği