sünnet olmak ne demek?
- Sünnet edilmek.
- To be circumcised.
sünnet
- Hz. Muhammed'in Müslümanlarca uyulması gerekli sayılan davranışları ve herhangi bir konuda söylemiş olduğu söz.
- Erkek çocukta, erkeklik organının ucundaki derinin çepeçevre kesilmesi.
- Hz. Muhammed'in sözleri, işleri ve tasvipleri.
- Arapça sözlük anlamı "işlek yol, adet, gidiş tarzı ve tabiat" anlamlarına gelen sünnet, geniş anlamda Allah'ın yolunu (evrende yaratıklar için koymuş olduğu hükmü, kanunları) veya insanın adet haline getirdiği iyi ve kötü davranış ve hareketi ifade eder. Fıkıh ve fıkıh usulünde sünnet ise, bir yandan Hz. Peygamber'in İslam dininin Kuran'dan sonraki ikinci kaynağını oluşturan söz, fiil ve onaylarını, diğer yandan da Resulullah'ın yolunu izleyerek yapılan fakat farz ve vacip kapsamında olmayan fiilleri ifade eden bir terim anlamına sahiptir. (Kuran Yolu).
- Sünnet düğünü.
- Genellikle erkek çocuklara, seyrek olarak da kızlara (Doğu Afrika, Arabistan vb.) uygulanan ve Arap, İbrani halklarında, Avustralya'da, Afrika ve Amerika'nın birçok bölgelerinde erkek cinsel örgeninin ucundaki kabuğu kesme (circumcicion) ya da siyeğin alt tarafını yarma (subincision) işlemi.
- Iyi ahlak, iyi tabiat.
- Kanun, yol, adet.
- Circumcision.
- The Sunna (the sayings and doings of Mohammed , which form a basis.
sünnet çocuğu
- Sünnet edilmiş veya edilecek çocuk
sünnet derisi
- İstirahat durumundaki penisin glansını tamamen saran deriden kın, prepusyum.
- Preputium.
- Foreskin, prepuce.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sünnet çocuğusünnet derisisünnet düğünüsünnet eden kimsesünnet ehlisünnetsünnet etmeksünnetçisünnetçiliksünneti gayrı müekkedesünaısünaiyesünatsünbadesünbaziholmakolmak istiyorolmak üzereolmak üzere olanolmaksızınolmaktaolmakta olanolmaktan çok uzakolmaolma ihtimali çok uzak istekolmadanolmadan da yapabilmekolmadan yapmak