söz yetiştirmek ne demek?
- Laf yetiştirmek
Kadın, kocasına söz yetiştirmeyi bıraktı, konuk kadına baktı.
Burhan Günel
laf
- Söz, lakırtı.
- Sonuçsuz, yararı olmayan söz.
- Konuşma.
- Konu, mevzu, bahis.
- "Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok" anlamlarında hafifseme yollu kullanılan bir söz.
- Dedikodu.
- Konuşma, tekellüm.
- Line of the Air Force.
- Talk.
- Word.
söz
- Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük.
- Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi
- Kesinlik kazanmayan haber, söylenti.
- Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme.
- Müzik parçalarının yazılı metni, güfte.
- Wordy.
- Word.
- Saying.
- Expression.
söz açmak
- Bir konu üzerine konuşmaya başlamak, laf açmak.
- Open up.
yetiştirmek
- Yetmesini sağlamak
- Söylenmemesi gereken bir şeyi hemen söylemek
- Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak.
- Vaktinde hazır olmasını sağlamak, tamamlamak, bitirmek.
- Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek.
- Üretmek, büyütmek, geliştirmek
- İletmek, duyurmak
- Sağlayıp vermek
- Groom.
- Grow.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sözsöz açmaksöz akımısöz almaksöz altında kalmamaksöz anlamaksöz anlamazsöz anlatmaksöz anlayan beri gelsinsöz aramızdasöbesöbe penceresöbeksöbüksöbüktekinyetiştirmekyetiştirmeyetiştirme alanıyetiştirme bölgesiyetiştirme istasyonuyetiştirme yurduyetiştiryetiştirememekyetiştiriciyetiştirici öğretimyetiştiricilik