ruling house ne demek?
- Sülale
sülale
- Soy, hısım akraba
- Ev, aile.
- Bk. hansoyu
- Soy, sop. Bir kimsenin soyu.
Dynasty.
Family.
Lineage.
Stirps.
Stirpes.
Line.
ruling case
- Içtihat
ruling of th
- Mahkeme kararı
house
- -de bulunmak
- Konut.
- Ev, mesken, hane
- Ev halkı, aile
- Bir eve koymak, kendi evine almak
- Barındırmak; yerleştirmek.
- Siper altına almak, aşağı indirmek
- Ev sağlamak, eve yerleştirmek, barındırmak, evde oturmak
- Evde oturmak, barınmak.