rule ne demek?
- Kural
- Hüküm, kanun
- Yönetmek, hükmetmek, idare etmek
- Yönetim
- Karara varmak
- Kaide, nizam
- Adet
- Alışılmış durum
- Emretmek, sözü geçmek, saltanat sürmek, hüküm vermek
- Yol, usul
- Geçerli olmak
- Tüzük
- Çizgilik, cetvel, cetvel tahtası
- Yönetmek, hüküm sürmek, idare etmek
- Hükmetmek
- Baskın çıkmak, fazla etkisi olmak
- Tahakküm etmek
- Buyurmak
- Hâkim olmak, dizginlemek
- Düzeyinde olmak
- Çizmek, cetvelle çizmek.
kural
- Ilke, prensip
- Temel ana kaynak madde
- Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam.
- Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke
- Dil olayları arasındaki düzen: Ünlü uyumları, ünsüz uyumu gibi.
- Araç, silah
- Rule.
- Regulation.
- Statute.
- Code.
rule based
- Kuralcı
- Kurala dayalı
rule book
- Düstur