ruhbilimsel göz kamaşması ne demek?
- Rahatsız edici bir duyulanma doğuran ama görüşü bozması ille de gerekli olmayan göz kamaşması. bkz. göz kamaşması, fizyolojik göz kamaşması.
- Discomfort glare.
- Psychologische Blendung
- Éblouissement inconfortable (gênant)
ruhbilimsel
- Ruhbilimle ilgili olan, psikolojik.
- Psychologic, psychological.
ruhbilimsel gerekircilik
- Hiç bir davranımın rasgele olmayacağını, her eylemin bilinçli ya da bilinçsiz bir nedene dayandığını ileri süren ruhbilim öğretisi.
- Zihinsel yeteneklerin tümüyle doğuştan geldiğini ve çevresel etkilerin altında bulunmadığını ileri süren görüş.
- Psychological determinism.
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
kamaşma
- Kamaşmak işi.
- Bir optik dizgedeki yüzeylerden film üzerine yansıyarak resimdeki sertliği azaltan ya da resmin niteliğini bozan, istenmeyen ışık. TV
- Televizyon ışıtaçlarında, gerçekte etkilenmemesi gereken fosforlanmalı bölgelerin etkilenmesinden doğan ve bu bölgeye düşen ışık.
- Flare, dazzle.
- Überstrahlung
- Éblouissement
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ruhbilimselruhbilimsel gerekircilikruhbilimsel oyunruhbilimsel yöntemlerruhbilimruhbilim çizelgesiruhbilim kliniğiruhbilim okullarıruhbilim ötesigözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbede