rover ne demek?
- Serseri kimse
- Korsan.
serseri
- Amaçsız
- Belli bir işi ve yeri olmayan başıboş kimse, kabadayı, hayta, holigan (kimse)
- Tutarsız, beğenilmeyen davranışları olan kimse.
- Belli bir hedefi olmayan, belli bir hedefe atılmamış olan, rastlantıyla gelen (kurşun, mayın vb.)
- Ötede beride gezen, başı boş. İşi gücü olmayıp boşta dolaşan, haylaz, derbeder, avare.
- Vagrant.
- Vagabond.
- Wandering.
- Good-for-nothing.
- Adrift.
rover ticket
- Serbest bilet
rove
- Gezmek, dolaşmak
- Göz gezdirmek
- Başıboş dolaşmak
- Avare dolaşmak
- Avare dolaşma
- Yarı bükülmüş iplik
- Göz veya delikten geçirmek
- Taramak
- İpliği çekip hafifçe bükmek