refah içinde yaşamak ne demek?
- Live in clover, be in clover.
refah
- Bolluk, varlık ve rahatlık içinde yaşama, gönenç
- Bk. gönenç
- Bolluk, rahatlık.
- bolluk, rahatlık, sıkıntı içinde olmamak
- Prosperous.
- Comfort.
- Ease.
- Welfare.
- Weal.
- Prosperity.
refah devletçiliği
- Welfarism, welfare statism.
içinde
- Süresince, zarfında
- Ortamında
- ... ile dolu bir biçimde.
- Included.
- Inside of.
- Within.
- Inly.
- Therein.
- Inside.
- Among.
yaşamak
- (mecaz) Varlıklı, endişesiz, hoş vakit geçirmek, keyif sürmek
- (mecaz) Keyfi yerine gelmek, mutlu olmak, işleri yolunda olmak
- (mecaz) Bir durumu yaşar gibi olmak, bir durumla özdeşleşmek, duymak, hissetmek
- Canlılığını, hayatını sürdürmek
- Sağ olmak.
- Varlığını sürdürmek.
- Oturmak, eğleşmek.
- Geçinmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak veya olmak.
- Görüp geçirmek, başından geçmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
refahrefah devletçiliğirefah devletirefah dönemirefah içinderefah ve talih kaynağırefahetrefahlırefagatrefref etmekref.içindeiçinde alçı bulunaniçinde bulunmaiçinde bulunulan geceiçinde dolaşmakiçinde kaybolmakiçinde kullanma kılavuzu var mıiçinde lenf bulunaniçinde olmakiçinde oturmakiçiniçin içiniçin çalışmakiçin dogaliçin güncellestir