redundant constraint ne demek?

  1. Artık kısıt
  2. artık kısıt

artık

  1. İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan.
  2. Daha çok, daha fazla.
  3. Bundan böyle, sonra, daha, yeter
  4. Kalan veya artan bölüm.
  5. Bir şey harcandıktan sonra artan bölümü.
  6. Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli.
  7. Ziyade, çok üstün.
  8. Vekarlı.
  9. Belirli bir işlem sonucunda geriye kalan, artan.
  10. Erdemli, nitelikli, üstün.

redundant

  1. Anlama katkısı olmayan, laf kalabalığı olan
  2. İhtiyaç fazlası, lüzumsuz
  3. Gerekenden fazla olan
  4. Fazla sözle ifade edilmiş, ağdalı
  5. İşinden çıkarılan

redundant array of

  1. Ucuz disklerin ihtiyaç fazlası dizilimi
  2. Birtakım sabit diskler içeren ve bilginin güvenli depolanmasını ve bilgiye hızlı erişimi sağlayan sistem, RAID

constraint

  1. Alıkoyma
  2. Çekinme
  3. Kendini tutma
  4. Sınırlama
  5. Manevi baskı
  6. Zorlama, baskı
  7. Sınırlama, tahdit
  8. Sıkıntı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

redundantredundant array of redundant coderedundant informationredundant variableredundanceredundancyredundancy checkredundancy reductionconstraintconstraint setconstraintsconstrainconstrain numericconstrainableconstrainedconstrained optimization
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın