rastlantısal ne demek?
- Rastlantı sonucu.
Coincident.
Accidental.
Chance.
Coincidental.
Concurrent.
Fortuitous.
Random.
Incidental.
Casual.
Fortitous.
Casual / adj.
rastlantı
- Bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma, tesadüf
- Açıklanamayan, beklenilmeyen, önceden kestirilemeyen bir olayın ortaya çıkışı.
Coincidence.
Fortuity.
Accident.
Contingent.
Encounter.
Happenstance.
Incidence.
Irony.
rastlantısal konakçı
- Parazitin asıl konakçısı olmayıp tesadüfen yerleştiğinde yaşamını sürdürebildiği konakçı.
Accidental host.
rastlantısal öğrenme
- Önceden planlanıp amaç edinilmeyen bir etkinlik ya da yaşantı sonucu oluşan öğrenme.
Incidental learning.