rastlantı ne demek?
- Bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma, tesadüf
Avlu kapısı önünde atından indiği sırada, iyi bir rastlantıyla, Hayrettin Ağa, oğlu ile avludaydı.
N. Cumalı - Açıklanamayan, beklenilmeyen, önceden kestirilemeyen bir olayın ortaya çıkışı.
Coincidence.
Fortuity.
Accident.
Contingent.
Encounter.
Happenstance.
Incidence.
Irony.
Concurence.
Conjunction.
Accident tesadüf.
Chance.
Fortuitous event.
Chance, hazard.
Hasard
rastlantı değişkeni
- Bk. olasılıksal değişken
Variate.
rastlantı eseri
Casual.