rastgele ne demek?
- Gelişigüzel
Maazallah, birimize, kitaptan rastgele bir şey soracak olsa yandığımız gündü.
H. TanerBu özü susma ile tanımlamak pek kişisel, rastgele bir yargı kurmak oluyor.
Nermi Uygur - Seçmeden, iyisini kötüsünü ayırmadan, gelişigüzel, lalettayin.
Asılanları deniz kenarında, rastgele atıldıkları çukurlar içinde kumluğa gömüyorlar.
N. F. Kısakürek - Her söze «rastgele» katarak konuşan gölge oyunu tipi. .
- Random.
- Casual / adj.
- Desultory.
- By fits and starts.
- Haphazard.
- Hit or miss.
- Indiscriminate.
- Passing.
- Anyhow.
gelişigüzel
- Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin.
- Üstünkörü
- Hit-or-miss.
- Casual.
- Desultory.
- Excursive.
- Go-as-you-please.
- Helter-skelter.
- Hit-and-miss.
- Indiscriminate.
rastgele dosya
- Random file
rastgele hale getirme
- Randomization