randevu su olmak ne demek?
- Belli bir saatte, belli bir yerde buluşmak için biriyle sözleşmiş olmak.
randevu
- Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma
- Appointment.
- Date.
- Rendezvous.
- Assignation.
- Engagement.
- Tryst.
- Venue.
- Date rendezvous.
- Date of appointment.
randevu al
- Made an appointment
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
randevurandevu alrandevu almakrandevu defterirandevu evirandevu ilerandevu takvimirandevu vermekrandevucurandevuculukrandrandaranda yelkenirandam variableranran bleichranarana agilisrana arvalissusu ağzısu akarken testiyi doldurmalısu akciğerisu akışını düzenleyen araçsu akrebisu aktığı yere akarsu aktivitesisu alan deliksu alma teknesiss esS 2 propilpiperidinS A düğümS adenozil homosistein