randevu ne demek?
- Belli bir saatte, belli bir yerde iki veya daha çok kişi arasında kararlaştırılan buluşma
Bunlar bana öyle gelir ki, vaktiyle verdikleri bir randevuya o gün canları istememiş de gitmemişler.
S. F. Abasıyanık Appointment.
Date.
Rendezvous.
Assignation.
Engagement.
Tryst.
Venue.
Date rendezvous.
Date of appointment.
randevu al
Made an appointment
randevu almak
- Bir kimseden belli bir saat ve yerde buluşmak için söz almak, gün almak.
To get an appointment (from/with).