rüzgar gelecek delikleri tıkamak ne demek?
- Istenmeyen bir durum için her türlü önlemi almak.
rüzgar
- Yel.
- Havanın yer değiştirmesinden oluşan esinti, yel, bad.
- Havayuvarında ayrımlı basınç altındaki yöreler arasında oluşan, yatay yönde, esiş yönü, süresi ve biçimleriyle ayrımlı hava devinimi.
- Zaman, devir.
- Dünya, alem
- T. Yel.
- Talih
- Zaman, devir, hengam, vakit. (Osmanlıca'da yazılışı: rüzgâr)
Wind, breeze, blow, flatus.
Wind.
rüzgar alan
Exposed to the wind
gelecek
- Daha gelmemiş, yaşanacak zaman, istikbal, ati
- Zaman bakımından ileride olması, gerçekleşmesi beklenen
Future.
Coming.
Oncoming.
Forthcoming.
The future.
Futurity.
Hereafter.
Fate.
delik
- Dar, küçük açıklık.
- Dar, küçük çukur
- Küçük hayvan yuvası.
- Delinmiş olan
- Cezaevi.
- Filmin ya da mıknatıslı kuşağın çeşitli sinema araçlarında düzenli yürümesini sağlamak amacıyla, bu araçlardaki dişlere uygun biçimde tek ya da iki yanında, düzenli aralıklarla uzunlamasına sıralanan belirli boy ve biçimdeki boşluklar.
- Hurma ve yağdan yapılan bir yemek.
Hollow.
Opening.
Aperture.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
rüzgarrüzgar alanrüzgar almakrüzgar altırüzgar aşındırmasırüzgar aygıtırüzgar eken fırtına biçerrüzgar ekip fırtına biçmekrüzgar esemeyince yaprak oynamazrüzgar esintisirüzahrüzamrüzazrüzdakrüzelagelecekgelecek aygelecek bilimigelecek değergelecek dünyagelecek giderlerigelecek göstermeliğigelecek haftagelecek ile ilgiligelecek kuşaklargelecege dogrugeleceğe bakmakgeleceğe ilişkin gelirlergeleceğe yönelikgeleceğe yönelik alış yapmak