rüzgarın önüne düşmeyen, yorulur ne demek?
- Genel gidişe ayak direten boşuna çaba harcamış olur, bir yere varamaz.
rüzgar
- Yel.
- Havanın yer değiştirmesinden oluşan esinti, yel, bad.
- Havayuvarında ayrımlı basınç altındaki yöreler arasında oluşan, yatay yönde, esiş yönü, süresi ve biçimleriyle ayrımlı hava devinimi.
- Zaman, devir.
- Dünya, alem
- T. Yel.
- Talih
- Zaman, devir, hengam, vakit. (Osmanlıca'da yazılışı: rüzgâr)
- Wind, breeze, blow, flatus.
- Wind.
rüzgar alan
- Exposed to the wind
Türetilmiş Kelimeler (bis)
rüzgarrüzgar alanrüzgar almakrüzgar altırüzgar aşındırmasıönüne arkasına bakmadanönüne bakönüne bakmadanönüne bakmadan yürümekönüne bakmadan yürüyen kimseönüne bakmakönüne bakmayan kimseönüne bir kemik atmakönüne çıkmakönüne dikilmekönündeönünde ardında gidilmezönünde diz çökmekönünde eğilmeönünde gitmek