pushing up the daisies ne demek?
- Öbür dünyayı boylamış olmak, ölmüş olmak
pushing
- Iten, itici, girişken, atak, becerikli, pişkin, sırnaşık, yüzsüz
- Iten
- Enerjik, girişken
- Küstah, sataşkan.
pushing forward
- Ilerletme
up
- Yukarıya, yukarıda
- Yukarısına, yukarısında
- Yükseğe
- To -e kadar (Azami bir miktarı belirtir.)
- (-upped, -upping) yükseltmek
- Yukarıya
- Ayağa
- Tamamen.
- Yukarı, yukarıya, tepesinde, içeride (ülke)
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)