pushing forward ne demek?
- Ilerletme
ilerletme
- İlerletmek işi.
- Prosecution, furtherance, pushing forward.
pushing gases
- Itici gazlar
pushing up the daisies
- Öbür dünyayı boylamış olmak, ölmüş olmak
forward
- İlerlemesine yardımcı olmak
- İlerletmek, çabuk yetiştirmek
- Göndermek, yeni adrese göndermek
- İleride olan, öndeki, ön
- İleri, ilerlemiş, ileriye doğru
- Küstah, cüretkar, şımarık
- (futbol) ön sırada yer alan oyuncu, forvet
- Aşırı, müfrit
- Yeni adrese yollamak, ilerletmek
- Sevk etmek, yollamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
pushing gasespushing up the daisiespushingpushpush aheadpush aroundpush awaypush backpuspusa sibiricapusanpusarıkpusarmaforwardforward accountforward buyingforward callsforward channelforward contractforward controlforward error correctionforward exchangeforward fiyatforfor ... personsfor a changefor a flashfor a little while