public places ne demek?
- Piyasa
piyasa
- Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar
- Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme
- Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat
- Arz ve talebin karşılaştığı alan.
- Ortalık
- Satak. ~ fîâtı: satak ederi.
- Bk. genel satak
Market.
Quotation.
Pleasant stroll.
public place
- Umumi yer
- Kamuya açık yer
- Umuma açık yer
public participation
- Halkın iştiraki
- Kamusal katılım
- Kamu katılımı
place
- Yatırım yapmak; yatırmak (para); vermek (sipariş)
- Kim olduğunu çıkarmak, tanımak
- Görevlendirmek
- Yer, konum, mevki
- Yerleştirmek, koymak; yerini belirlemek; oturtmak
- Ev, işyeri, dükkan
- Küçük sokak veya meydan
- Semt, şehir, kasaba
- Mahal, mekân, mevzi
- Koymak, bir yere koymak, yerleştirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
public placepublic participationpublic partnership fundpublic peacepublic policypublicpublic access terminalpublic accountpublic accountantpublic accountingpublic acknowledgementpublic acknowledgement of thankspublic actpublic addresspublic address systempubpub crawlpubaljipubarşpuberplaceplace a betplace an orderplace attributeplace basamakplacabilityplacableplacardplacard toplacatepla