proximate cause ne demek?
- Zararı doğuran en yakın sebep
- Müesser neden
- Etkili neden
- En yakın sebep
proximate damages
- Şikayet konusunun doğrudan neden olduğu zarar
- Doğrudan zararlar
proximate
- Hemen yanındaki
- Yaklaşık, hemen hemen
- Yakın, en yakın
cause
- Sebebiyet vermek.
- Sebep olmak.
- Neden olmak, meydan vermek, sebep olmak, yol açmak, doğurmak
- Sebep, illet, neden
- Gaye, hedef, amaç
- Harekete sevkedici unsur
- Dava konusu (hukuk)
- Doğurmak, tevlit etmek
- Netice meydana getirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
proximate damagesproximateproximalproximal axonopathyproximal convoluted tubuleproximal epidural anaesthesiaproximal paravertebreal anesthesiacausecause a bedlamcause a disturbancecause a losscause a scandalcause and effectcause and effect relationcause anxietycause bad bloodcause celebrecausacausa proximacausa sine qua noncausalcausal analysis