cause ne demek?

  1. Sebep olmak.
  2. Sebebiyet vermek.
  3. Neden olmak, meydan vermek, sebep olmak, yol açmak, doğurmak

    It caused them to shout: Onların bağırmasına neden oldu.

  4. Sebep, illet, neden

    That's a cause worthy of one's devotion: Kendini adamaya değer bir dava.

  5. Gaye, hedef, amaç
  6. Harekete sevkedici unsur
  7. Dava konusu (hukuk)
  8. Doğurmak, tevlit etmek
  9. Netice meydana getirmek

sebep

  1. Bkz. neden
  2. Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey
  3. (en)Reason.
  4. (en)Cause.
  5. (en)Occasion.
  6. (en)Ground.
  7. (en)Subject.
  8. (en)Account.
  9. (en)Causation.
  10. (en)Consideration.

cause a bedlam

  1. Kızılca kıyamet koparmak, karışıklık çıkarmak

cause a disturbance

  1. Karışıklığa neden olmak, karışıklık çıkarmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cause a bedlamcause a disturbancecause a losscause a scandalcause and effectcause and effect relationcause anxietycause bad bloodcause celebrecause damagecausacausa proximacausa sine qua noncausalcausal analysis
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın