prejudi ne demek?
- Zararlı
zararlı
- Zarar veren, zararı dokunan, dokuncalı, muzır, tahripkâr
Baleful.
Baneful.
Corruptive.
Deleterious.
Derogatory.
Destructive.
Detrimental.
Evil.
Harmful.
prejudice
- Ön yargılı olmasına neden olmak
- Zarar vermek (hukuk)
- Etki altında bırakmak
- Önyargı, peşin hüküm
- Tarafgirlik
- Haksız hüküm veya işten gelen zarar
- Garaz
- Birine tesir ederek haksız hüküm verdirmek
- Haksız hüküm veya iş ile zarara uğratmak
prejudice s.o. against
- Birini -in aleyhine çevirmek, birine -e karşı olumsuz fikirler aşılamak.