practice of law ne demek?
- Kanun uygulaması
- Avukatlık yapma
- Hukuk uygulaması
kanun
- Yılın ilk ve son ayı.
- Yasa.
- Geçerli olan kural
- Eski takvimde yer alan kânunusani, kânunuevvel ay adlarında geçen "ateş ocağı" anlamındaki söz
- Dikdörtgen biçiminde, bir köşesi kesik, yassı bir sandık üzerine gerilmiş tellerden oluşan, tırnak adı verilen çalgıçlarla çalınan ince saz çalgısı.
- Doğa olaylarının oluş nedenlerini ortaya koyan ve gelecekteki olayları önceden kestirme olanağı veren bağıntı; Newtonkanunu, Keplerkanunları.
- Bk. yasa
- Bk. kanon
- Herhangi bir mevzu üzerindeki kanunu taşıyan kitap.
- Devletlerin yasama gücü tarafından konulan, herkesin uyması zorunlu olan yaptırıma bağlı kuralların her biri.
practice on
- Yararlanmak, alışkanlık haline getirmek
practice a deceit
- Hile yapmak
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
law
- İlke, dava
- Yasal çözüm
- Hukuk
- Adalet
- Yasa, kanun, kural
- Nizam, kaide, düstur
- Tabiat kanunu
- Usul, töre, adet
Türetilmiş Kelimeler (bis)
practice onpractice a deceitpractice economypractice effectpractice gardenpractice itempracticepractice lessonpractice makes perfectpractice makes perfect.practicabilitypracticablepracticablenesspracticalpractical applicationofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak