kanun ne demek?
- Yasa.
- Geçerli olan kural
Dünyanın en büyük kanunu, nefsini müdafaa ve muhafaza etmek için karnını doyurmaktır.
A. Ş. Hisar - Eski takvimde yer alan kânunusani, kânunuevvel ay adlarında geçen "ateş ocağı" anlamındaki söz
- Devletlerin yasama gücü tarafından konulan, herkesin uyması zorunlu olan yaptırıma bağlı kuralların her biri.
- Devletin teşri, yasama kuvveti tarafından herkesçe uyulmak üzere konulan her türlü nizam, kaide kural.
- Yılın ilk ve son ayı.
- Dikdörtgen biçiminde, bir köşesi kesik, yassı bir sandık üzerine gerilmiş tellerden oluşan, tırnak adı verilen çalgıçlarla çalınan ince saz çalgısı.
- Doğa olaylarının oluş nedenlerini ortaya koyan ve gelecekteki olayları önceden kestirme olanağı veren bağıntı; Newtonkanunu, Keplerkanunları.
- Bk. yasa
- Bk. kanon
- Olayların gidişinde olağandışına yer vermeyen, değişmezlik ve zorunluluk gösteren kura
- Herhangi bir mevzu üzerindeki kanunu taşıyan kitap.
- (C.: Kavanin) Herkesin uyması için devletin teşri kuvveti tarafından konulan her türlü meşru nizam, kaide, emir, nehiy ve yasaklar.
- Ocak. Ateş yanan yer. Zaman. (Osmanlıca'da yazılışı: kânun)
- Code.
- Canon.
- Enaction.
- Rule.
- Statute.
- Zither.
- Act of parliament.
- Enactment.
- Principle.
- Scientific law.
- Law.
- Law of nature.
- Legislative act.
- Measure.
- Ordinance.
- Prescript.
- Regulation.
- Act, code, canon, enaction, rule, statute, act of congress, act of parliament.
yasa
- Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural.
- Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun.
- Bilimde çok sayıda deney ve gözlemden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum.
- Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkıların bütünü.
- Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel.
- Olaylar arasında düzenli bir bağıntıyı saptayan ve bir şeyin zorunlu olduğunu dile getiren genel önerme. Olayların gidişinde olağandışına yer vermeyen, değişmezlik ve zorunluluk gösteren kural (doğayasası).
- Değişmezlik ve zorunluluk niteliği taşımayan, ancak bir yükümlülüğü içeren, özgür bir istence dayalı kural (gereklilikyasası). .// Bu türyasa: a- Hukukta: Toplumda bireyler arası ilişkileri düzenlemek amacıyle devletçe konmuş yönerge ve kurallar, b- Ahlâkta: Törelerle ilgili davranışları düzenleyici buyruklar ve yönergeler; bir davranışın nasıl olması gerektiğini, ne yapmak gerektiğini gösteren kurallar. 3-Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması zorunlu olan temel -> belitler; mantık kuralları (düşünmeyasaları).
- Kanun; düzen; töre.
- Act of congress.
- Code.
kanun adamı
- Yöneticiliği sırasında kanunlara uymaktan vazgeçmeyen kimse
- Lawman.
- Law officer / lawyer.
- Jurist.
kanun adami
- Lawman