practice a deceit ne demek?
- Hile yapmak
hile
- Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, desise, entrika
- Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma.
- Olağan çevirim uygulayımlarıyla gerçekleştirilmesi güç, pahalı, tehlikeli, zaman alıcı ya da olanaksız bulunan işlemlerin, optik, mekanik, kimyasal bazı özelliklerden yararlanılarak yapılanı; bu yolla elde edilen olağandışı, olağanüstü sonuçlar. TV
- Sinemadakine benzer sonuçların televizyonda elektronik yöntemlerle elde edileni.
- Bir çıkar nedeniyle hayvanın kusurlarını gizlemek veya daha iyi nitelikte göstermek için yapılan işlemler.
- Sed. Hail.
- To hide.
- See Hele.
- Same as Hilum.
- Trick, wile, cheating, stratagem, fraud.
practice
- Alıştırma yapmak
- Yapmak, etmek
- Pratik yapmak, deneyim kazanmak
- Alışkanlık haline getirmek, adet edinmek
- Dolap çevirmek, entrika çevirmek
- Uygulamak
- Pratik
- Egzersiz, idman
- Alıştırma yapmak
- Tatbikat, uygulama
practice economy
- Tasarruf yapmak.
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
- AIDS.
- Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
deceit
- Kötüye kullanma
- Düzenbazlık
- Dolandırıcılık
- Hile, yalan
- Hilekarlık
- Kazık, aldatma
Türetilmiş Kelimeler (bis)
practicepractice economypractice effectpractice gardenpractice itempractice lessonpractice makes perfectpractice makes perfect.practice of lawpractice onpracticabilitypracticablepracticablenesspracticalpractical applicationaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık