pound ne demek?
- Yumruklamak
- Vurmak, dövmek, ezmek, yumruklamak, havanda dövmek, topa tutmak, çarpmak, küt küt atmak, ağıla kapamak
- Paunt, paund.
- Dalgaya çarpmak (gemi)
- Hızla çarpmak veya atmak (yürek)
- Ağır adımlarla yürü- mek
- Güçlükle yürümek.
- Libre, değişik zamanlarda ayrı yerlerde değişebilen ağırlık ölçüsü, 454 gram
- Ingiliz lirası
- Başıboş veya sahipsiz hayvanların muhafaza edildiği belediyeye ait yer
- Hayvanların muhafaza edildiği veya tuzağa düşürüldüğü yer
- Ağıla kapamak
- Tuzağa düşürmek.
- Ağır darbe, vuruş, hamle
- Vurulan yer, darbe izi
- Vurmak, dövmek ezmek
- Havanda dövmek
- Unit of weight equal to 16 ounces (equal to 454 grams); unit of apothecary weight equal to 12 ounces; unit of currency; unit of measurement; pound key on a telephone; pen, yard; strike, hit.
yumruklamak
- Yumrukla vurmak.
- Batter.
- Batter down.
- Biff.
- Buffet.
- Clump.
- Fist.
- Hit out.
- Pommel.
- Pound.
pound along
- Güm güm basarak yürümek, dalgalarla boğuşmak
pound foolish
- Para harcamasını bilmeyen, çok para harcayan