pound ne demek?

  1. Yumruklamak
  2. Vurmak, dövmek, ezmek, yumruklamak, havanda dövmek, topa tutmak, çarpmak, küt küt atmak, ağıla kapamak
  3. Paunt, paund.
  4. Dalgaya çarpmak (gemi)
  5. Hızla çarpmak veya atmak (yürek)
  6. Ağır adımlarla yürü- mek
  7. Güçlükle yürümek.
  8. Libre, değişik zamanlarda ayrı yerlerde değişebilen ağırlık ölçüsü, 454 gram
  9. Ingiliz lirası
  10. Başıboş veya sahipsiz hayvanların muhafaza edildiği belediyeye ait yer
  11. Hayvanların muhafaza edildiği veya tuzağa düşürüldüğü yer
  12. Ağıla kapamak
  13. Tuzağa düşürmek.
  14. Ağır darbe, vuruş, hamle
  15. Vurulan yer, darbe izi
  16. Vurmak, dövmek ezmek
  17. Havanda dövmek
  18. (en)Unit of weight equal to 16 ounces (equal to 454 grams); unit of apothecary weight equal to 12 ounces; unit of currency; unit of measurement; pound key on a telephone; pen, yard; strike, hit.

yumruklamak

  1. Yumrukla vurmak.
  2. (en)Batter.
  3. (en)Batter down.
  4. (en)Biff.
  5. (en)Buffet.
  6. (en)Clump.
  7. (en)Fist.
  8. (en)Hit out.
  9. (en)Pommel.
  10. (en)Pound.

pound along

  1. Güm güm basarak yürümek, dalgalarla boğuşmak

pound foolish

  1. Para harcamasını bilmeyen, çok para harcayan

Türetilmiş Kelimeler (bis)

pound alongpound foolishpound lockpound per square inch psipound smb. to a jellypound sterlingpound uppoundagepoundalpoundcakepouncepounce atpouncet boxpouchpouch of douglaspouch or sacpouchedpouched mole
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın