polis baskını ne demek?
Bust.
polis baskısı
Stakeout.
polis
- Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta.
- Bu kuruluşta yer alan görevli, kollukçu
The Greek word for 'city,' used to designate the independent city-states of ancient Greece.
City-state.
Slang for Police force and Policeman.
Policewoman.
Police.
Policeman.
Copper.
Bluebottle.
baskı
- Bir eserin basılış biçimi veya durumu
- Bası sayısı.
- Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri.
- Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı.
- Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm
- Bir maddeyi sıkıp ezen alet, pres.
- Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu.
- Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres.
- Tutma görevi alınan karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacı ile uygulanan yakın savunma türü.
- T. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
polis baskısıpolispolis akademisipolis akademisi öğrencisipolis arabasıpolis botupolis bölgesipolis casusupolis çağırınpolis çavusupolipoli A kuyruğupoli embriyonipoli energidpoli kesesibaskınbaskın basanındırbaskın birlikleribaskın çıkanbaskın çıkmakbaskıbaskı ağırşağıbaskı altına alınmış enflasyonbaskı altına alınmış talepbaskı altına almak