pointed or peaked hill ne demek?
- Pike
pike
- Kabartmalı pamuklu kumaş.
- Bu kumaştan yapılan yatak örtüsü.
- Uçağın yüksekten, hedef üzerine büyük bir açı ile inmesi.
- Uçağın yüksekten hedefin üzerine dik olarak saldırması.
- Otoyol, anayol. Paralı yol.
- Yüksek bir yerden suya dik olarak dalma.
- İyi ayrılamama sebebiyle un veya irmik içerisinde kalmış olan, gözle görülebilen, iri ve koyu renkli kepek vb. parçacık.
- Dolaşma boyunca gergin gövdenin ağırlığını parmak uçlarında taşıma.
- Dive.
- Diving.
pointed
- Sivri uçlu
- Keskin, nüfuz edici, tesirli
- Özel anlam ifade eden, manalı
- Sivri, sivri uçlu, uçlu, keskin, dokunaklı, iğneli, anlamlı, sert, kesin, isabetli, yerinde
pointedly
- Anlamlı olarak.
or
- Hlk. Kırmızıyla sarı arasında bir at donu.
- Bağlaç yahut, veya
- Yoksa
- Altın sarısı
- Oregon.
peaked
- Tepeli, zayıf düşmüş, süzülmüş
- Zayıf düşmüş, bitkin halde
Türetilmiş Kelimeler (bis)
pointedpointedlypointednesspointerpointer instrumentpointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteriaoror elseor embraceor endor gateor notor operationor patternor receivesor sooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak